dolaşmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish طولاشمق‎, دولاشمق‎ (dolaşmak).

Verb

dolaşmak (third-person singular simple present dolaşır)

  1. to walk around; to go around

Conjugation
Conjugation of dolaşmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive dolaşmak
impersonal participle imperfective dolaşan
perfective dolaşmış
prospective dolaşacak
personal participle non-prospective dolaşdığım dolaşdığın dolaşdığı dolaşdığımız dolaşdığınız dolaşdıkları
prospective dolaşacağım dolaşacağın dolaşacağı dolaşacağımız dolaşacağınız dolaşacakları
verbal noun dolaşma
way of doing dolaşış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dolaşırım dolaşırsın dolaşır dolaşırız dolaşırsınız dolaşırlar
imperfective dolaşıyorum dolaşıyorsun dolaşıyor dolaşıyoruz dolaşıyorsunuz dolaşıyorlar
past perfective dolaşdım dolaşdın dolaşdı dolaşdık dolaşdınız dolaşdılar
imperfective dolaşıyordum dolaşıyordun dolaşıyordu dolaşıyorduk dolaşıyordunuz dolaşıyorlardı (or dolaşıyordular)
future dolaşacağım dolaşacaksın dolaşacak dolaşacağız dolaşacaksınız dolaşacaklar
inferential perfective dolaşmışım dolaşmışsın dolaşmış dolaşmışız dolaşmışsınız dolaşmışlar
aorist dolaşırmışım dolaşırmışsın dolaşırmış dolaşırmışız dolaşırmışsınız dolaşırlarmış (or dolaşırmışlar)
imperfective dolaşıyormuşum dolaşıyormuşsun dolaşıyormuş dolaşıyormuşuz dolaşıyormuşsunuz dolaşıyorlarmış
conditional simple dolaşsam dolaşsan dolaşsa dolaşsak dolaşsanız dolaşsalar
perfective dolaşsaydım dolaşsaydın dolaşsaydı dolaşsaydık dolaşsaydınız dolaşsaydılar
optative dolaşayım dolaşasın dolaşa dolaşalım dolaşasınız dolaşalar
progressive dolaşmaktayım dolaşmaktasın dolaşmakta dolaşmaktayız dolaşmaktasınız dolaşmaktalar
necessitative dolaşmalıyım dolaşmalısın dolaşmalı dolaşmalıyız dolaşmalısınız dolaşmalılar
imperative dolaş dolaşsın dolaşın dolaşsınlar
Positive interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dolaşır mıyım? dolaşır mısın? dolaşır mı? dolaşır mıyız? dolaşır mısınız? dolaşırlar mı?
imperfective dolaşıyor muyum? dolaşıyor musun? dolaşıyor mu? dolaşıyor muyuz? dolaşıyor musunuz? dolaşıyorlar mı?
past perfective dolaşdım mı? dolaşdın mı? dolaşdı mı? dolaşdık mı? dolaşdınız mı? dolaşdılar mı?
imperfective dolaşıyor muydum? dolaşıyor muydun? dolaşıyor muydu? dolaşıyor muyduk? dolaşıyor muydunuz? dolaşıyorlar mıydı?
future dolaşacak mıyım? dolaşacak mısın? dolaşacak mı? dolaşacak mıyız? dolaşacak mısınız? dolaşacaklar mı?
inferential perfective dolaşmış mıyım? dolaşmış mısın? dolaşmış mı? dolaşmış mıyız? dolaşmış mısınız? dolaşmışlar mı?
aorist dolaşır mıymışım? dolaşır mıymışsın? dolaşır mıymış? dolaşır mıymışız? dolaşır mıymışsınız? dolaşırlar mıymış?
imperfective dolaşıyor muymuşum? dolaşıyor muymuşsun? dolaşıyor muymuş? dolaşıyor muymuşuz? dolaşıyor muymuşsunuz? dolaşıyorlar mıymış?
conditional simple dolaşsam mı? dolaşsan mı? dolaşsa mı? dolaşsak mı? dolaşsanız mı? dolaşsalar mı?
perfective dolaşsa mıydım? dolaşsa mıydın? dolaşsa mıydı? dolaşsa mıydık? dolaşsa mıydınız? dolaşsalar mıydı?
progressive dolaşmakta mıyım? dolaşmakta mısın? dolaşmakta mı? dolaşmakta mıyız? dolaşmakta mısınız? dolaşmaktalar mı?
necessitative dolaşmalı mıyım? dolaşmalı mısın? dolaşmalı mı? dolaşmalı mıyız? dolaşmalı mısınız? dolaşmalılar mı?
Negative declarative
infinitive dolaşmamak
impersonal participle imperfective dolaşmayan
perfective dolaşmamış
prospective dolaşmayacak
personal participle non-prospective dolaşmadığım dolaşmadığın dolaşmadığı dolaşmadığımız dolaşmadığınız dolaşmadıkları
prospective dolaşmayacağım dolaşmayacağın dolaşmayacağı dolaşmayacağımız dolaşmayacağınız dolaşmayacakları
verbal noun dolaşmama
way of doing dolaşmayış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dolaşmam dolaşmazsın dolaşmaz dolaşmayız dolaşmazsınız dolaşmazlar
imperfective dolaşmıyorum dolaşmıyorsun dolaşmıyor dolaşmıyoruz dolaşmıyorsunuz dolaşmıyorlar
past perfective dolaşmadım dolaşmadın dolaşmadı dolaşmadık dolaşmadınız dolaşmadılar
imperfective dolaşmıyordum dolaşmıyordun dolaşmıyordu dolaşmıyorduk dolaşmıyordunuz dolaşmıyorlardı
future dolaşmayacağım dolaşmayacaksın dolaşmayacak dolaşmayacağız dolaşmayacaksınız dolaşmayacaklar
inferential perfective dolaşmamışım dolaşmamışsın dolaşmamış dolaşmamışız dolaşmamışsınız dolaşmamışlar
aorist dolaşmazmışım dolaşmazmışsın dolaşmazmış dolaşmazmışız dolaşmazmışsınız dolaşmazlarmış
imperfective dolaşmıyormuşum dolaşmıyormuşsun dolaşmıyormuş dolaşmıyormuşuz dolaşmıyormuşsunuz dolaşmıyorlarmış
conditional simple dolaşmasam dolaşmasan dolaşmasa dolaşmasak dolaşmasanız dolaşmasalar
perfective dolaşmasaydım dolaşmasaydın dolaşmasaydı dolaşmasaydık dolaşmasaydınız dolaşmasaydılar
optative dolaşmayayım dolaşmayasın dolaşmaya dolaşmayalım dolaşmayasınız dolaşmayalar
progressive dolaşmamaktayım dolaşmamaktasın dolaşmamakta dolaşmamaktayız dolaşmamaktasınız dolaşmamaktalar
necessitative dolaşmamalıyım dolaşmamalısın dolaşmamalı dolaşmamalıyız dolaşmamalısınız dolaşmamalılar
imperative dolaşma dolaşmasın dolaşmayın dolaşmasınlar
Negative interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist dolaşmaz mıyım? dolaşmaz mısın? dolaşmaz mı? dolaşmaz mıyız? dolaşmaz mısınız? dolaşmazlar mı?
imperfective dolaşmıyor muyum? dolaşmıyor musun? dolaşmıyor mu? dolaşmıyor muyuz? dolaşmıyor musunuz? dolaşmıyorlar mı?
past perfective dolaşmadım mı? dolaşmadın mı? dolaşmadı mı? dolaşmadık mı? dolaşmadınız mı? dolaşmadılar mı?
imperfective dolaşmıyor muydum? dolaşmıyor muydun? dolaşmıyor muydu? dolaşmıyor muyduk? dolaşmıyor muydunuz? dolaşmıyorlar mıydı?
future dolaşmayacak mıyım? dolaşmayacak mısın? dolaşmayacak mı? dolaşmayacak mıyız? dolaşmayacak mısınız? dolaşmayacaklar mı?
inferential perfective dolaşmamış mıyım? dolaşmamış mısın? dolaşmamış mı? dolaşmamış mıyız? dolaşmamış mısınız? dolaşmamışlar mı?
aorist dolaşmaz mıymışım? dolaşmaz mıymışsın? dolaşmaz mıymış? dolaşmaz mıymışız? dolaşmaz mıymışsınız? dolaşmazlar mıymış?
imperfective dolaşmıyor muymuşum? dolaşmıyor muymuşsun? dolaşmıyor muymuş? dolaşmıyor muymuşuz? dolaşmıyor muymuşsunuz? dolaşmıyorlar mıymış?
conditional simple dolaşmasam mı? dolaşmasan mı? dolaşmasa mı? dolaşmasak mı? dolaşmasanız mı? dolaşmasalar mı?
perfective dolaşmasa mıydım? dolaşmasa mıydın? dolaşmasa mıydı? dolaşmasa mıydık? dolaşmasa mıydınız? dolaşmasalar mıydı?
progressive dolaşmamakta mıyım? dolaşmamakta mısın? dolaşmamakta mı? dolaşmamakta mıyız? dolaşmamakta mısınız? dolaşmamaktalar mı?
necessitative dolaşmamalı mıyım? dolaşmamalı mısın? dolaşmamalı mı? dolaşmamalı mıyız? dolaşmamalı mısınız? dolaşmamalılar mı?

Further reading
  • dolaşmak in Turkish dictionaries at Türk Dil Kurumu
  • dolaşmak in Reverso (Turkish-English)
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.